11 Nisan 2013 Perşembe


Can-Yusufelim
2013 Yılı 7. Geleneksel Yusufelililer Gecesi 20 Nisan 2013 Cumartesi Günü Ay Işığı Düğün Salonunda Yapılmaktadır.
İrt. Ran Tesisleri 2. Kat Yusufelililer Derneği/ERZURUM


20 Mayıs 2009 Çarşamba




=> Köyün tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Zığlispir adının, Çoruh boylarına yerleştiği bilinen Saspir/İspir Türklerinden kaldığı sanılmaktadır. Köy, Zeytincik adını ise bol miktarda yetiştirilen zeytin ağaçlarından almıştır.

Köy Yusufeli - Artvin karayolunun 39. km.sinde Çorun boyunca dar ve dağlık bir alana kurulmuştur. Köy, beton köprü ile karayoluna bağlanır. Nüfusu 152d i r. Aharşen (Kürecik), Dart (Sağlam), Diyeken (Atbaşı), Gökçeler, Orta, Pitoh ve Yurtseven mahalleleri, beş mezra ile Haşut yaylasından oluşur. Köy halkı geçimini daha ziyade zeytincilikten sağlar




=> H. Göktürk, Kobak köyünün Kıpçak ve Ağaçeri Türklerinin iskanlarıyla kurulduğunu belirterek; "Kobak" adının kaynağı konusunda şunları yazar: "Kobak, Kumanca bir kelimedir ve merhum ilim adamlarımızdan Prof.Dr. Nimet Kurat Akdes, Rus vakainamelerinde birçok Kuman şahıs adlarının muhafaza edildiğini, zikretmiş ve bunlardan birkaç tane örnek vermiştir. İşte bu örnekler arasında Kobak adını da görmekteyiz." Cilat (Yaylayolu), Güney, Kuzey, Mahatet (İkizkavak), Pikaltav (Cami) mahalleleri ile Ketket, Neknar, Salikvan ve Zolagara yaylalarından oluşur... Neknar adı muhtemelen "Nekna"dan kaynaklanmıştır. Nekna, Lazcada "kapı" anlamına gelir. Ki bu yayla da Arhavi sınırında, geçiş yerindedir. İlçeye uzaklığı, 48 km. olup, Özgüven, Küplüce, Bıçakçılar ve Balcılı köyleri ile komşudur. Kışın, Cilat, Mahatet gibi bağlık durumundaki mahallelerde oturan halk, yaz mevsimi ile beraber köyün merkezi durumundaki yukarı mahallelere göçerler. Oldukça yüksek bir rakımda kurulu olan köy tam bir yayla durumundadır. "Kobak" oyunu ve bu oyunun türküsü olan Kobak türküsü bu köye aittir. Gürcü kültürünün görüldüğü köyde köy halkı gelenek ve göreneklerine oldukça bağlıdırlar. Her yıl Ağustos ayının ilk haftası köyün Salikvan yaylasında Arhavi ilçesi ile birlikte geleneksel Salikvan Yayla Şenlikleri yapılır




=> Yeniköyün kuruluş Oyküsü şöyledir : Kesin tarihi bilinmemekle berabar eskiden Utav köyünden gelen birkaç hane Karameşeye yerleşirler. (Karameşe, Aşpişen (Kınalıçam) köyünün eski merkezi idi.) 1968 yılında Karameşede heyelan tehlikesi olunca, o yıl 39 aile Su kavuşumu yakınlarındaki İspirnik mevküne (köyün şimdiki kurulu olduğu yer) taşınmışlardır. 1998 yılına kadar Kınalıçama bağlı bir mahalle olarak kalmaya devam etmiş, 1998 yılı Şubat ayında Kınalıçamdan ayrılarak köy statüsüne kavuşmuştur. Köy toplu bir mahalleden oluşur.

Yusufeli - Erzurum karayolu üzerinde kurulmuş olup, ilçeye uzaklığı 12 km.dir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlar.




=> Yaylalar köyü, Osmanlı Devleti zamanında kurulan "Kiskim Sancağı"na bağlanmış olduğundan "Heveg-i Kiskim" adını almıştır. Cami, Karamolla, Koramet (Körahmet), Meretet (Olgunlar), Mikeles (Akçay), Şareze (Çamyuva), Yagunget (Kayabaşı), Zınamant (Adatepe) adlı mahalleleri ; Esgalo, Koret, Modut mezraları ile Aklente, Balta, Çoluhsev, Dibe, Hastaf/Haristav, Sakora, Satelev, Taşyayla ve Vilizo yaylalarından oluşur.

İlçeye 50 km. uzaklıkta olan köy, Kaçkar Dağı eteklerinde kurulmuştur. Köyün, Kaçkar Dağı çıkış rotası üzerinde bulunması köye canlılık getirmektedir. Kaçkar Dağına çıkacak olan turistler bu köyde konaklayıp, çeşitli ihtiyaçlarını temin ettıkten sonra yollarına devam ederler. Köyde turistlere hizmet veren pansiyonlar bulunmaktadır. Muhteşem doğa güzelliklerine de sahip olan köy, trekking sporu için oldukça ideal bir yapıya sahiptir.

Köyün etrafındaki türlü türlü rengârenk çiçeklerden arıların yaptığı bal da çok meşhur olmuştur. Bu balın tadına asla doyum olmaz. Köy halkının çok büyük bir kısmı il dışında ikamet etmektedir. Yaz ayları gelince dışarıdaki köy halkı köylerine akın ederek, nüfusun bir anda birkaç katına yükselmesine sebep olurlar. Bunlara bir de turist kafileleri eklenince köydeki hareketlilik daha da artar.

Dışarıda yaşayan köy halkı, yazın köye geldiklerinde konaklamak için yaptıkları modern betonarme evler, köyün doğal güzelliklerinin giderek bozulmasına yol açmaktadır. Bununla beraber, dışarıda yaşayan bu insanlar köydeki yerlerini, evlerini hiçbir zaman satmamışlar, yıkmamışlardır. Evler terkedilmiş vaziyette öylece kalmıştır. Dışarıda ikamet eden bu insanların tatillerini, köyün en büyük sosyal faaliyeti olan yaylaya göç şenliklerine denk getirmeleri ile göç şenlikleri müthiş bir canlılığa kavuşur. Şareze mahallesi Temmuzun son haftası, diğer mahalleler ise Ağustosun ilk haftası yaylalara çıkarlar. Gerekli hazırlıkları bitirip, davul zurna eşliğinde yayla yoluna koyulan halk büyük bir heyecan ve coşku ile yaylaya çıkar. Yaylada bir taraftan kazan kazan yemekler pişerken, şiş şiş kebaplar dönerken, halk da gönüllerince, yorgun düşene kadar halkoyunları oynar, türküler söylerler. Yemek ve kebaplar yendikten sonra oyunlara devam edilir.

Köy halkının okuma-yazma oranı, kültür seviyesi oldukça yüksektir. Köyün ilkokulu 1921 yılında hizmete girmiştir. Köyün girişinde, yol üzerinde tarihi bir kemer köprü bulunmaktadır. Köprü sağlam olarak günümüze kadar gelmiştir. Köy halkının en meyilli olduğu meslek fırıncılık ve muhallebiciliktir. Yurdun çeşitli yerlerinde bu köylü fırıncılara, muhallebicilere rastlamak mümkündür.





=> Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Yalnız bir rivayete göre köyün kuruluşu şu şekilde olmuştur; Yöreye Işkın ve Körte adlarında iki kardeş gelir. Kardeşler ayrılarak birbirine yakın iki yerde kendi adlarını verdikleri iki köy kurmuşlardır. Işkının kurduğu köy Uşkum - Uşhum, Körtenin kurduğu köy ise Körta (Yarbaşı) adıyla bugüne kadar gelmiştir. Barakbil (Karşı mahalle) ve Bursiyet (Merkez mahalle) adlı iki mahallesi ile Baselet, Kiletkar, Zuvare adlı orta mezralar ; Sepegar ve Zeliyet adlı yüksek mezraları bulunur. H. Göktürk, Anadoluda Oğuz boyları adlı eserinde (Barakbil/Barak-bel) adının Oğuzların Bayındır boyundan Barak Türkmenlerinden kaldığını yazar... Yine Barak adı, Kuman-Kıpçak Türklerinin soylu ailelerinden birinin adıdır da ayni zamanda.

Yusufeliye uzaklığı 37 km.dir. Bundan 40 yıl kadar önceleri Artvin - Erzurum karayolu bu köyden geçmekte idi. O zamanlar daha kalabalık olan köy nüfusu giderek azalmaya başlamıştır. 1960 lı yıllarda köyün yaklaşık %60 ı Almanyaya işçi olarak gitmiş, bir kısmı köyüne kesin dönüş yapmış, bir kısmı da halen orada çalışmaya devam etmektedir. Halkın temel geçim kaynağını zeytincilik oluşturmakla beraber, sebze meyve, tahil gibi diğer tarım ürünleri de yetiştirilmektedir. Vaktiyle köyün her tarafını kaplayan ormanlar bugün yok olmaya yüz tutmuştur.




Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Yalnız bir rivayete göre köyün kuruluşu şu şekilde olmuştur : Yöreye Işkın ve Körte adlarında iki kardeş gelir. Kardeşler ayrılarak birbirine yakın iki yerde kendi adlarını verdikleri iki köy kurmuşlardır. Işkının kurduğu köy Uşkum / Uşhum, Körtenin kurduğu köy ise Körta (Yarbaşı) adıyla bugüne kadar gelmiştir... Bilisik, Cami, Hacıgil, Hocagil, Yeni Mahalle, Zeytinlik ve Yukarı Mahalleler ile bir de mezradan oluşur.

İlçeye 40 km. uzaklıkta olan köy, Tarakçılar, Esenyaka, Yarbaşı ve Çağlayan köyleri ile komşudur. Halkın en önemli geçim kaynağını zeytin yetiştiriciliği teşkil eder. Bunun yanında diğer tarım ürünleri de yetiştirilir. Köy halkının büyük çoğunluğu 1970 sonrası Avrupa ülkelerine özellikle de Almanyaya işçi olarak gitmiş , bir kısmı emekli olduktan sonra köyüne dönmüş, bir kısmı da halen oralarda çalışmaya devam etmektedir. Almanyadan köye dönenler , kazandıkları paralar ile köyde çok lüks evler hatta villa tarzı evler yapmışlardır. Bu evler köye modern bir hava vermektedir.
 
Designed by: Ömer Derse | Converted to Blogger by Professional Blogger Templates Can-Yusufelim | Contact | About